Hayatta çok güzel karşılaşmalar oluyor. Kırk sene evvel okulda bıraktığım, Almanya’ya yerleşmiş bir okul arkadaşımla Mezunlar Buluşması’nda karşılaşınca, iki ay sonra gideceğim Almanya seyahatime bir de, onun yaşadığı şehir olan Hannover kapısı ekleniyor. Açıkçası okuldan birbirimizi hatırlamadığımız bu arkadaşımla, toplantıda ayaküstü yaptığımız beş dakikalık sohbette nasıl birbirimize ısınıverdik bilmiyorum. Ancak Hannover’de, geride bıraktığımız kırk yılın envanterini birbirimize anlatırken, emeklilikten sonra kendimi yazmaya, okumaya verdiğimi söyleyince birden yerinden kalkıp kütüphanesinden bularak, o zaman bunu okumalısın, deyip önüme koyduğu zaman tanıştım kitapla. 76 sayfalık bu kitabı, ona iade etmem gerektiğinden, Hannover sokaklarına dökülmeden evvel okuyup bitirdiğimde, kütüphanemde muhakkak bulunması gereken kitaplardan biri olduğuna karar vermiştim.

Kitabın yazarı Kressman Taylor, 1903 doğumlu Amerikalı bir yazar. Hakkında araştırma yapıncaya kadar yazarın kadın olduğunu ve esas adının Kathrine Kressman Taylor olduğunu bilmiyordum. Bu eseri, ilk 1938 yılında Story dergisinde yayınladığında derginin editörü, bu kadar etkili, çarpıcı bir eserin bir kadın tarafından yazılmasının ters etki yaratacağını düşündüğünden Kathrine ön adını atıp sadece kızlık ve evlilik soyadlarından oluşan Kressmann Taylor’ı kullanıyorlar! Öyle de kalıyor, yazar adı olarak ömrü boyunca bu ismi kullanıyor. 1939 yılında da kitap haline çevriliyor. Birçok dile çevrilmesine rağmen Almanya’da yasaklı kitaplar listesine giriyor. 1944 yılında Columbia Pictures tarafından filmi çekiliyor. Bir süre sonra kitabın izi kayboluyor ama 1995 yılında, toplama kamplarının kapatılmasının 50.yılını kutlamak üzere Story Press kitabı yeniden basıyor. 20 dile çevriliyor. Sadece Fransa baskısı 600.000 adet satıyor. Kitap Almanya’ya ancak 2001 yılında girebiliyor.

San Francisco’da yaşayan Yahudi bir sanat simsarı olan Max Eisenstein ile onun ailesiyle Almanya’ya dönmeye karar veren ortağı, dostu Alman Martin Schulse arasındaki mektuplaşmalardan oluşuyor kitap. Ortak bir sanat galerileri var. Yazışmalar 1932 yılında başlıyor ve 1934 yılında bitiyor yani 2. Dünya Savaşı’ndan önce. Mektuplardan 1. Dünya Savaşı’ndan yenik ve yıkık çıkan Almanya’dan Amerika’ya göç ettikleri anlaşılan bu iki arkadaşın yazışmalarından Hitler Almanya’sına doğru giden ülkeyi, Hitler’in ortaya çıkışını, yükselişini, kabulünü ve bu gelişmenin dostluklarına etkisini okuyoruz. Sımsıkı bir dostluktan düşmanlığa varan bu ilişkinin adım adım değişimini okumak gerçekten insanı sarsacak derece çarpıcı. Ünlü Alman yazar Elke Heidenreich’ın kitabın sonuna eklediği, şiirsel bir dille yazılmış son söz ise apayrı bir tatta. Heidenreich öylesine etkilenmiş ki kitaptan, bu kitabın tüm Alman okullarında ders kitabı olarak okutulması gerektiğini, bu ülkeye ancak binlerce Almanın sokaklarda, metrolarda bu kitabı okuduğunu gördüğünde ve birbirlerine “ bir daha asla” dercesine bakışlarını yakaladığında yeniden inanıp güvenebileceğini yazmış. Evet, duygusal bir düşünce ama ben kitapların gücüne inanıyorum, diyor son paragrafında. Öyle, kısacık ama çok güçlü bir kitap.

Kitap Adresi Bilinmiyor adıyla 1996 yılında Chiviyazıları Yayınevi tarafından çevrilmiş. Şaşırtıcı bir şekilde fazla baskı yapmamış anladığım kadarıyla. Şu anda Nadir Kitap harici bir yerde bulunmuyor. Fransa, İsrail gibi ülkelerde tiyatroya uyarlanmış eser, 2002 yılında Tiyatro İstanbul tarafından sahnelenmiş hatta Can Gürzap’ın oynadığı bu oyun 2003 yılında Afife Tiyatro Ödülü’ne aday gösterilmiş ama ödülü alamamış. Kitabın Almanca adı Addressat Unbekannt. Türkçeye Alıcısı Bilinmiyor olarak çevirebileceğimiz bu ad, kitabın içeriğini göz önüne aldığımızda daha doğru olurmuş ama kitabın orijinal adı Address Unknown olduğundan Adresi Bilinmiyor olarak çevrilmiş. Gönlüm bu kitabın Türkiye’de yeniden basılması ve birçok okurla buluşmasından yana. Günümüz Türkiye’siyle inanılmaz derecede paralellik taşıdığını görmek, okumak belki bazı şeyleri daha iyi anlamamıza, hücrelerimize kadar işlenmeye çalışılan ayrımcılığa yeni gözle bakmamıza neden olur.

Kitabın Adı: Addressat Unbekannt

Çeviri : Dorothee Böhm

Yayınevi : Atlantik Verlag, Almanya

Baskı : 5. Baskı, 2016

Sayfa : 76 sayfa