SANKİ BİZİM HAYATIMIZ

1975 Şili doğumlu Alejandro Zambra gözlerini diktatörlük yönetimi altında açmış bir yazar. Tüm öykülerde bu dönemin izlerini okumak mümkün. Acıyı, ironiyle işlemiş öykülerinde. Gülümseten ama ama aynı zamanda iç yakan öykülerini üç bölümde toplamış Zambra “Belgelerim” adlı öykü kitabında.

Kitaba adını veren ilk öyküsü “Belgelerim” deki karakter belki kendisi, belki de değil. Gerçek ile kurmaca iç içe örülmüş diğer öykülerinde olduğu gibi.

 “Gece oldu, metinlerin sonunda hep gece olur. Yeniden okuyorum, cümleleri değiştiriyorum, isimleri belirliyorum. Daha iyi hatırlamaya çalışıyorum; daha fazla daha iyi. Kesip yapıştırıyorum, harfleri büyüterek yazı karakterlerini değiştiriyorum, satır aralarıyla oynuyorum. Bu belgeyi kapamayı ve sonsuza dek Belgelerim klasörünün içinde tutmayı düşünüyorum. Fakat bunu yayımlayacağım, Her ne kadar bitmiş olmasa da, Her ne kadar bitirmek mümkün olmasa da yayımlamak istiyorum.

Babam bir bilgisayardı, annemse bir daktilo.

Ben boş bir defterdim, şimdi bir kitap oldum.”

İkinci öyküsü “Camillo” da hüznü, yalnızlığı, özlemi buruk bir sevgiyle öyküleştirmiş. Kahvede karşınızda anlatır gibi sıcacık içten anlatıyor Camillo’nun öyküsünü.

Üçüncü öykü “Bir Kişisel Bilgisayarın Anıları”nda Max’in yirmi üç yaşında-2000’de- hayatına giren ilk bilgisayarıyla neredeyse aynı zamanda başlayan Claudia’yla olan ilişkisine de tanık oluyoruz. Bilgisayarlar zamanla değişip gelişirken ilişkiler geriliyor, hatta kopuyor.

Dördüncü öykü “Doğru mu Yanlış mı” dokuz yaşındaki Lucas’ın doğru yanlış ayrımıyla yaşama bakışını naif bir anlatımla okuyoruz. Baba evi yanlış ama anne evi doğru ev… Sadece bu bile küçük bir çocuğun bakışını anlatmıyor mu?

Beşinci öykü “Uzak mesafe” yazma dersleri, öğrenciler, akıl karışıklıkları, ilişkiler. Yine otobiyografik özelliklerin olduğu bir öykü. Pinochet ve futbol öykülerinde bazen inceden inceye sızarak, bazen de apaçık ağırlığını koyuyor. Acı bir takvim Pinochet. “Bahsettiğim yıl 1998, Fransa Dünya Kupası yeni bitmişti, kısa süre sonra, bu işte birkaç ayımı tamamladığımda, Pinochet’yi hapse attılar (…) İlk dersim 2000 yılının Mart ayındaydı, Pinochet Şili’ye, evine Pedro olarak döndükten birkaç gün sonra. (Referans noktalarım bunlar olmasaydı keşke ama aklıma ilk onlar geliyor)

Burada 1. Bölüm bitiyor. İkinci bölümde yer alan “Ulusal Enstitü” ve “ Çok İyi Sigara İçerdim” öykülerini günlük tutar gibi yazmış Zambra. Sigara bırakma kararı ile başlayan yaşamdan bir kesit. Sigara ve edebiyat, sigara ve yazma, sigara ve ilişkiler.

Üçüncü bölümde yer alan öykülerde, aşk, seks biraz daha ön plana çıkıyor. “Teşekkürler”, “Dünyanın en Şilili Adamı”, “Aile Hayatı”, Hafıza Yoklaması”

Öykülerini besleyen ortam nedense hiç de öyle kilometrelerce uzak görünmüyor gözüme. Sanki buradan, bir yan binadaki odanın penceresinden bakarak kaleme almış “Belgelerim” kitabında yer alan öykülerini. Camilo, Lucas, Max, Martin değil isimleri. Ali, Kemal, Nurcan. Öyle bizden, öyle yakın…

 

Notos Kitap, İstanbul 2016, 210 sayfa

Çeviri: Çiğdem Öztürk