Belki Bir Gün
“Ufacık bir bahçem olacak.” dedi Müştak Bey. Altmış beşe dayanan yaşı ve müzmin hastalıkları sebebiyle feri sönmüş gözleri ışıl ışıl oluvermişti konuşurken. Koltuğunda iyice geriye yaslandı. Epeyce ağarmış saçlarından...
Devamını oku“Ufacık bir bahçem olacak.” dedi Müştak Bey. Altmış beşe dayanan yaşı ve müzmin hastalıkları sebebiyle feri sönmüş gözleri ışıl ışıl oluvermişti konuşurken. Koltuğunda iyice geriye yaslandı. Epeyce ağarmış saçlarından...
Devamını oku“Bu duvarların arkasında ne var baba?” “Bir bahçe oğlum” Yüksek duvarlar vardı. Taş duvarlar. Biraz kararmış, düzensizce döşenmiş ama sağlam, bir yetişkinin bile içeriyi göremeyeceği yükseklikte. Babamın elini sıkı sıkı...
Devamını okuGenç adam peronda dikiliyordu. Fotoğrafçı bağırdı. “İsmailciğim saatine bak!” İsmail siyah paltosunun cebinde tuttuğu ellerini çok önemli bir iş yaparcasına ağır hareketlerle çıkardı. Sağ eliyle saatini tutup gözlerini kadrana...
Devamını okuKaç kişinin biletini kestiğimi bir bilseniz… Kaç yuva yıktım. Kaç kişinin saçma hayâllerinin üstüne mühür bastım. Kaç genç kızı kötü yola düşürdüm, kaç kişiyi yurdundan ettim bir bilseniz. Ben… Bilet memuru Muhsin Yıldız, sicil...
Devamını okuVaktinde yetişmek için yola erken çıktım. Tren Garı yakındı ve ben yaya yarım saate orada olabilirdim. Hava güzel, mevsim sonbahar ve bu muhteşem günün öğleden sonrasının ara bir vaktiydi. Lay…Lay lom havasında ankud’ist bir...
Devamını oku