Vedanın Binbir Yüzü
Yaza hoşçakal demeye hazırlandığımız şu günlerde veda üzerine düşünelim istedik Kiltablet dostlarımızla. Kimimiz yazlığına, kimimiz tatiline, kimimiz yaz aşkına, kimimiz sevdiğine, kimimiz ülkesine, kimimiz de şehirlerine veda...
Veda Renkleri
VEDA RENKLERİ Öykü yazdığımdan olmalı, romandan ziyade öykü kitaplarını tercih ediyorum. Az sayfaya sığdırılmış koca dünyaların inceliklerini, saklandıkları satır aralarından keşfetmeyi seviyorum sanırım. Bir detektif gibi,...
Yürü Be Yolcu Abbas
Yaz sıcağının verdiği rahatsızlık ve bu da yetmiyormuş gibi, bir de bedenimde oluşan ve zaman zaman ağrıları karnımda dolaşan Tomurcuklar birbirleriyle çiftleşince, nur topu gibi bezginlikleri kucağımda buluyorum. Hayatım...
Taş
Şekline bayıldığım, alıp baş köşeme koyduğum şahane bir taş bulmuştum. Hayli zaman olmuştu ilk kez fark edeli o güzelim şeyi. Ara sıra görsem yeter, diye düşünmüştüm başlarda. Sonraları her görmek istediğimde peşine düşmek zor...
Oğlum
Günlerdir canım çok sıkkın. “Olmazsa olmaz şartım!” dedi, kestirip attı. Rahatsız oluyormuş. Bırakın aynı ortamda olmayı, uzaktan görmeye bile tahammül edemiyormuş. Hemen başlıyormuş efendim, katılırcasına öksürüp tıksırmaya....
Edip, Verda Ve Biz
Sadece içinden, ama sadece içinden “aşkım venüs” dediği Verda’nın ıtırlı nefesini ensesinde duyduğunu sandı Seyfi. Yaz akşamında uçucu bir serinlik… Parfüm kokusu gibi yaladı tenini. Birkaç saniye de olsa hiç...
Domates Sosu Gibi Tapıyorum Sana
“Biliyor musun, her şey şu kahrolası adın yüzünden.” Dario rakısını bir dikişte bitirdi. Eli kırmızı buzdolabının koluna uzanırken Mustafa omuzundan tutup gövdesini hoyratça dolaba yasladı. “Aynı teraneyi okuma bana!” “Hiçbir...
Devrimcinin Vedası
Sabah yürüyüşü taş fırın önündeki kuyrukta sonlandırdım. Kahvaltı için nar gibi kızarmış şahane pideden, oğlumun nesini sevdiğini anlayamadığım, tatsız tuzsuz susam yığını gevrekten alacağım. Yaz sezonu önündeki kuyruk hiç...
Bir Şehre Vedaya Veda
Zar zor, isteksiz evden çıkıyorum. Dışarı çıkmanın en güzel yanı eve geri dönmek… Yollarda hızlı hızlı yürüyorum. Kalabalık hızımı kesiyor sıklıkla; yol uzadıkça uzuyor. Omuz omuza vuruşuyorum insan yığınıyla. “Önüne bak!”...
Görünür Olmak
Bakkaldan aldığım bir paket çekirdeği açıp, her zamanki yerime kuruluyorum. Çekirdek paketinin konduğu şeffaf poşete de kabuklarını atacağım. Çevreye duyarlıyım anlayacağın. Bir yandan çekirdek çitleyip, manzarama bakacağım....
Geçmişle Geleceğin İç İçe Harmanlandığı O Gün
Haziran sayımıza hoş geldiniz. Bu ayki temamızın “O Gün” olmasını ben önerdim, ekip arkadaşlarımız da kabul ettiler ve işte, yeni bir sayıyla karşınızdayız. Temadan sorumlu kişi olarak, izninizle, yazmaya başladığım günden beri...
Tepetaklak Sabah
Yıllardır yaşadığımız sabahlardan biriydi… Mutfaktaki kızarmış ekmek ve bergamotlu çay kokusu, açık balkon kapısından apartman boşluğuna süzülüyor, küçük balkondaki çamaşır ipleri nazlı nazlı salınıyor, şehrin sokaklarında...
Zihin Tünellerinde Zamansız Yolculuk
20.yüzyıl modernist akımın öncülerinden Virginia Woolf’un Mrs Dalloway’ini bitirdim en nihayet. En nihayet diyorum çünkü kitabın çoğu paragrafını iki defa, kimilerini ise üç defa okuyarak neredeyse kitabı iki kere okudum...
Yorgancı
Bir garip ölmüş diyeler Üç gün sonra duyalar Soğuk su ilen yuğalar Şöyle garip bencileyin Yunus Emre Ankara kışlarının acımasız kuru ayazı bilinir oysa yaz günlerinin bunaltıcı kuru sıcağı da acımasızdır. Yeşilin hemen hemen hiç...
Yeşil Erik
Uyudum mu sopa mı yedim, anlamadım. Tüm gece yatağın içinde yılan sokmuş gibi sağdan sola, soldan sağa dönüp durdum. Uyumaya çalışmanın bir faydası yoktu, sonunda anladım. Hiç de alışık olmadığım bir saatte yataktan çıktım,...
Olur Ya!
Belki, bir gün güneş açarsa yeniden fırtınalı bulutların ardından, Belki, bir gün mavisini yaşayabilirsem engin denizin, Belki, bir gün kuşlara eşlik edebilirsem neşeli ve kıvrak, Belki, bir gün çekilebilirsen kuzey yıldızımın...
Muktedir Bey
On gün önce apartmandan apar topar ayrılan iki numara, dairesini bize inat bekâr birine kiralamış; öyle duyduk. Bakkaldan dönerken kapı önünde üç çift erkek ayakkabısı görünce dayanamadım, çaldım kapıyı, hem hoş geldiniz dedim...
Hâlâ…
“Hadi Anneanne ya, lütfen ama! Yetişmeyecek sonra!” “Kuzum işiniz mi yok, Allah aşkına? Nereden geliyor aklınıza böyle şeyler? Hem seneler var, elime iğne almadım evladım.” ”Olsun! Yaparsın sen, hem de en güzelini!” “Git...
Güvercinlerin İntiharı
Ve sonunda insan bütün sisini kustu sokaklara, en bulanık ruhların yaşadığı yerlerdi en sisli yerler… Gecenin yarısında, meydanın orta yerinden görünmüyordu sokak lambalarının tepeleri.Şehrin bütün ışıkları can çekişiyordu...
Beyaz Gipür Elbise
Kararlıydı, alarm çalmadan açtı gözünü. Haftalardır beklediği, hâyâlini kurduğu gün gelmişti. Enerji doluydu içi, ılık bir duş aldı, kafasına sardığı havluyla son bir kez aynaya baktı. Bembeyaz teni, iri gözleri ve belirgin...
İçselleştirilmiş Utanç
Her ne kadar utanmak TDK’ye göre onursuz sayılacak veya gülünç olacak bir duruma düşmekten üzüntü duymak, mahcup olmak ise de 1940 doğumlu Güney Afrikalı yazar J.M. Coetzee’nin 1999 yılında yayımlanan ve aynı yıl İngiltere’nin...
Utanmak
Adem’le Havva’nın hikayesini hepimiz biliriz. Cennet bahçesindedirler, masumdurlar ve çıplaklıklarından utanmazlar. Ancak şeytan, onları bir yılan aracılığıyla kendilerine yasaklanmış bir ağacın meyvesini yemeğe ikna eder. Bu...
Yıllar Geçse de
Karşımda oturuyordu. Dinlene dinlene konuştu. Kulaklarıma inanamadım. “Hiç iştahım yok. Rica ederim ısrar etme. Artık ne kadar yiyebilirsem.” Çatalı bıraktı. Üç kısa cümle nefes nefese bırakmıştı koca adamı. Ağzımdaki lokmayı...
Yıkıntılardaki Hayaletler Korosu
Sözcüklerden sakınması olmayan bir ağıt bu… Soğuk bir pazar günü, sabaha doğru, dördü on yedi geçe, büyük bir deprem felaketi yaşandı. Haritada yeri olan ama adı sanı pek duyulmayan küçük bir kent, hayaletler kentine dönüştü....
Ses Curcunası
Merdivenle yukarı çıkan delikanlının eli saçlarının arasında kaşınan boşluğa gitti… Kafasında doktorun muzip sesi yankılandı: “Üzülmeyin delikanlı, saç kökleriniz greve gitmiş… çalışmıyorlar. Ama bizim lokavt...
Sancı
Tuhaf adamdır şu Muzaffer Bey. İşi gücü eski gazeteleri biriktirip satmaktır. Evi kendisinin olmasa, azıcık emekli maaşıyla başka türlü nasıl geçinir? Eski gazete işinde iyi para var. Utanmasa çöpleri de karıştıracak, karton,...
Rezillik, Tam Bir Felaket!
Bu benim felaketim, daha doğrusu bunlar benim felaketlerim. Zira başıma gelenler birden fazla. Canım o kadar acıyor ki. Salaksın kızım sen, hem de süzme salak. İnsan bir kere hata yapabilir, sonra onu başka bir hata izler belki...
Kimin Utancı
Hiç akıllanmayacaksın! Hep aynı şeyleri yaşamak senin seçimin olabilir mi? Bu iki oldu. Ne yapıyorsun? “Beni terk edin!” “Beni aldatın!” diye sinyal mi gönderiyorsun karşına çıkanlara? Bence sende terk edilme travması var sanki....
Kara Kedi
Sonunda yerleştim. Zor oldu ama… Eeee ne de olsa şehirler arası. Evi bulması, çeki düzen vermesi, biraz da estetik kaygılar darken derin bir nefes alıp buradaki eski hayatımın tekrar tadını çıkarmaya başlayacak-ken… Yanımda...
Çıplaklığımdan Utanıyorum
“Sana bir itirafım var Kevser. Ben nüdistim.” “Dalga geçiyorsun…” “Yoo… Çok ciddiyim” “Yani sen evinde çıplak mı dolaşıyorsun?” “Evet” Osman’ın sesinde biraz endişe vardı, belki de Kevser’in...