Uğultu
Saat sabahın beşine yaklaşıyordu. Tamamlanması gereken birkaç iş ve uykuya dalmasına izin vermeyen birkaç düşünceden dolayı yatağına uzanamamış, çalışma masasının başında odasındaki her ayrıntıya sırayla odaklanmaya...
Devamını okuSaat sabahın beşine yaklaşıyordu. Tamamlanması gereken birkaç iş ve uykuya dalmasına izin vermeyen birkaç düşünceden dolayı yatağına uzanamamış, çalışma masasının başında odasındaki her ayrıntıya sırayla odaklanmaya...
Devamını okuİstanbul karlı bir sabaha uyanmıştı. İşten çıkmış, yavaş adımlarla çevredekilere bakmaksızın yürüyordu umutsuzca. Kalbine gömdüğünü düşündüğü şeylerin tekrar tekrar su yüzüne çıkması sinirlerinin bozulması için yeterli bir...
Devamını okuYüz binlerce insan hep birlikte, hançeresini yırta yırta, boyun damarlarını şişire şişire Livaneli şarkıları söylese. ‘Bana bir şarkı söyle’ diye başlayan, ‘İçinde hüzün olsun’ diye süren. ‘Başına kuşlar konsun, sonunda...
Devamını okuMutfak dolapları yapan bir dükkânda çalışıyorum. Dükkânımız, yani çalıştığım yer demek istedim, bitmemiş bir inşaatın bodrum katı. Gün ışığı görmüyor. Bana sorarsan böylesi iyi. Daha iyi. Yani, ne bileyim? Böyle olunca...
Devamını okuBir izdüşümü olmalı bu yaşadıklarımızın. Belki de hepimiz farklı bir izdüşümüyüz göremediğimiz ötelerin. Sardunyaların kuruduğu bir akşamda yorgun düşmüştü, gecenin büyülü lircisi. Telaşlı akşamları, büyülü şarkılarıyla geceye...
Devamını oku