Miras
Çivi değil balyoz, balyoz! Tam da günü! Hep de bulur gününü… Of! Mektup da üstüne… Karanlık, biraz karanlık… İyi gelir… Kapa gözlerini sıkı sıkı… Mektup dursun. Yok durmasın… Şikâyet edeceğim… Etsem ne olur? İmzasız… Gene de…...
Devamını okuÇivi değil balyoz, balyoz! Tam da günü! Hep de bulur gününü… Of! Mektup da üstüne… Karanlık, biraz karanlık… İyi gelir… Kapa gözlerini sıkı sıkı… Mektup dursun. Yok durmasın… Şikâyet edeceğim… Etsem ne olur? İmzasız… Gene de…...
Devamını oku24 saatlik nöbetinin bitmesine sekiz saat kalmıştı. Yorgunluktan dizleri titriyordu. Belki dizlerini böylesine takatsiz bırakan yılların yorgunluğuydu… Ulaş bir sigara versene. Başhemşirem… siz bırakmıştınız? Bıraktım da, o beni...
Devamını okuGözlerin açık, görmeden bakıyorsun. Dizlerin birleşik karnına doğru çekili, kolların kıvrık taş zemin üstündesin. Dirseklerin değiyor dizlerine, sol ayağın sağ ayağının üstünde. Etin değdikçe etine, acıyor yaraların. Vücudunu,...
Devamını okuHasan Hüseyin Korkmazgil’in çok güzel şiirlerinden “Haziranda Ölmek Zor”, kendiliğinden konu başlığı oldu bu ay. Bahar pırpırlarının yerini sakinliğe, yaklaşmakta olan sıcakların rehavetine bırakırken başlıyor hikâye…...
Devamını okuDÜNYA DENEN GEZEGENİN VİCDAN AZABI Linç sözcüğüne bir kez daha baktım Ali Püsküllüoğlu’nun Türkçe sözlüğünde. Öldürmeyle sonlanan, bir topluluğun bir kişiye yaptığı taşlı, sopalı saldırı. Linç sözcüğü bir özel isim. Daha...
Devamını oku