Edip, Verda Ve Biz
Sadece içinden, ama sadece içinden “aşkım venüs” dediği Verda’nın ıtırlı nefesini ensesinde duyduğunu sandı Seyfi. Yaz akşamında uçucu bir serinlik… Parfüm kokusu gibi yaladı tenini. Birkaç saniye de olsa hiç...
Devamını okuSadece içinden, ama sadece içinden “aşkım venüs” dediği Verda’nın ıtırlı nefesini ensesinde duyduğunu sandı Seyfi. Yaz akşamında uçucu bir serinlik… Parfüm kokusu gibi yaladı tenini. Birkaç saniye de olsa hiç...
Devamını oku“Biliyor musun, her şey şu kahrolası adın yüzünden.” Dario rakısını bir dikişte bitirdi. Eli kırmızı buzdolabının koluna uzanırken Mustafa omuzundan tutup gövdesini hoyratça dolaba yasladı. “Aynı teraneyi okuma bana!” “Hiçbir...
Devamını okuSabah yürüyüşü taş fırın önündeki kuyrukta sonlandırdım. Kahvaltı için nar gibi kızarmış şahane pideden, oğlumun nesini sevdiğini anlayamadığım, tatsız tuzsuz susam yığını gevrekten alacağım. Yaz sezonu önündeki kuyruk hiç...
Devamını okuZar zor, isteksiz evden çıkıyorum. Dışarı çıkmanın en güzel yanı eve geri dönmek… Yollarda hızlı hızlı yürüyorum. Kalabalık hızımı kesiyor sıklıkla; yol uzadıkça uzuyor. Omuz omuza vuruşuyorum insan yığınıyla. “Önüne bak!”...
Devamını okuBakkaldan aldığım bir paket çekirdeği açıp, her zamanki yerime kuruluyorum. Çekirdek paketinin konduğu şeffaf poşete de kabuklarını atacağım. Çevreye duyarlıyım anlayacağın. Bir yandan çekirdek çitleyip, manzarama bakacağım....
Devamını oku