Sancı
Tuhaf adamdır şu Muzaffer Bey. İşi gücü eski gazeteleri biriktirip satmaktır. Evi kendisinin olmasa, azıcık emekli maaşıyla başka türlü nasıl geçinir? Eski gazete işinde iyi para var. Utanmasa çöpleri de karıştıracak, karton,...
Devamını okuTuhaf adamdır şu Muzaffer Bey. İşi gücü eski gazeteleri biriktirip satmaktır. Evi kendisinin olmasa, azıcık emekli maaşıyla başka türlü nasıl geçinir? Eski gazete işinde iyi para var. Utanmasa çöpleri de karıştıracak, karton,...
Devamını okuBu benim felaketim, daha doğrusu bunlar benim felaketlerim. Zira başıma gelenler birden fazla. Canım o kadar acıyor ki. Salaksın kızım sen, hem de süzme salak. İnsan bir kere hata yapabilir, sonra onu başka bir hata izler belki...
Devamını okuHiç akıllanmayacaksın! Hep aynı şeyleri yaşamak senin seçimin olabilir mi? Bu iki oldu. Ne yapıyorsun? “Beni terk edin!” “Beni aldatın!” diye sinyal mi gönderiyorsun karşına çıkanlara? Bence sende terk edilme travması var sanki....
Devamını okuSonunda yerleştim. Zor oldu ama… Eeee ne de olsa şehirler arası. Evi bulması, çeki düzen vermesi, biraz da estetik kaygılar darken derin bir nefes alıp buradaki eski hayatımın tekrar tadını çıkarmaya başlayacak-ken… Yanımda...
Devamını oku“Sana bir itirafım var Kevser. Ben nüdistim.” “Dalga geçiyorsun…” “Yoo… Çok ciddiyim” “Yani sen evinde çıplak mı dolaşıyorsun?” “Evet” Osman’ın sesinde biraz endişe vardı, belki de Kevser’in...
Devamını oku