Jonathan Safran Foer’in Aşırı Gürültülü ve inanılmaz Yakın romanıyla Oscar adlı küçük bir çocuğun sırlarla dolu, hüzünlü, maceralı, depresif yaşamına tanıklık etmeyi bitirdikten sonra doğrusunu isterseniz bir müddet kendime gelemedim. Kitap sadece konusuyla değil, yazım tekniğiyle de beni çok etkiledi. Kırmızı kalemle altı çizilen cümleler, boş sayfaların ortasında yazılı tek cümlelik anlatımlar, taslak çizimler, anlatıyı destekleyen resimler… Oscar’la birlikte adım adım 11 Eylül saldırısında ölen babasından kalan bir ipucunun peşinde, onun anlatımıyla New York sokaklarını arşınlarken aynı zamanda dedesi ve babaannesinin mektuplarından ailesiyle ilgili sırlarına vakıf olmak hem şaşırtıcı hem ilginçti.
Çok sevdiği, hayran olduğu, oyun arkadaşlığı yaptığı babası aniden yok olmuştu, boşluktaydı. Babasının ölümünden sonra hiç dokunulmamış odasında, mavi bir vazo içinde bulduğu üstünde kırmızı kalemle “Black” yazan zarftan çıkan anahtarın sırrını keşfetmek için kurduğu plan belki de babasıyla yarım kalan oyunlarına devam etmek isteğiydi…
Kımızı kalemle “Black” yazmak tercih edilmediğinden (Bunun kanıtını bir kitapçıdaki deneme sayfalarında buluyor; insanlar siyah kalemi denerken “siyah”, yeşili denerken “yeşil” yazıyor çoğunlukla. Bu sayfalar kitapta da renkli olarak verilmiş.) bu kelimenin bir soyadı olacağı varsayımıyla rehberden bulduğu 472 Black soyadlı kişiyi bulmak için 216 farklı adresi ziyaret edecektir. Toplu taşımayı sevmediği için çoğunlukla yaya olarak, elinde güç aldığı bir tefle, annesine okula gitmemek için uydurduğu yalanların ardından her gün yola çıkar. En yakınında, aynı apartmanda oturan Black soyadlı bir komşu kısa bir süre sonra bu maceraya eşlik etmeye başlar. Bir erkek arkadaşı olduğu için annesine kırgındır. Evlerinin hemen karşısındaki bir apartmanda oturan babaannesiyle istediği zaman, günün her saatinde telsizle konuşmakta, dürbünle onu izleyebilmektedir. Babasının ölümünden sonra babaannenin evine yerleşen, hiç karşılaşmadığı kiracıyı merak eder. Yaşına göre çok zeki bir çocuk olan Oscar’ın değişik, okuru şaşırtan ve eğlendiren icatları vardır. Bir de babasıyla ölmeden önce yaptığı telefon konuşmasıyla ilgili sırrı. Yazarın etkileyici uslubuyla Oscar’ın dünyasına girdiğinizde kendinizi bazen onun çevresindekilere sorduğu zekice sorulara cevap ararken, bazen yaptığı buluşlara gülümserken bazen de kendine zarar verecek kadar yoğun hissettiği yalnızlığa eşlik ederken bulacaksınız.

Roman senarist Eric Roth tarafından aynı isimle sinemaya uyarlandı. Yapım ve yönetimini Stephen Daldry yaptı. Tom Hanks, Sandra Bullock ve Thomas Horn başrolleri paylaştı.

1977 yılında Washington’da doğan Jonathan Safran Foer,1999 yılında Princeton Üniversitesi’nin felsefe bölümünden mezun oldu. Henüz 25 yaşında yazdığı “Her Şey Aydınlandı” adlı kitabıyla edebiyat dünyasında adını duyurdu. Bu romanla ödüller aldı, pek çok yayın organının yılın en iyi romanları seçkilerinde yer aldı. Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın ikinci romanıdır. Türkçeye Algan Sezgintüredi tarafından çevrilmiştir.
Yazarın dilimize çevrilen diğer eserleri; Hayvan Yemek, Buradayım, Bu Bizim Havamız, Şamatacı Suçlular Ve Daha Fazlası.

Aşırı Gürültülü Ve İnanılmaz Yakın, Jonathan Safran Foer, Siren Yayınları, Sekizinci Baskı, Ekim 2022, İstanbul, 366 Sayfa