Kelebeğin Riyası!
Yıl 2013… Nerden gittim şu filme? “Kelebeğin Rüyası” ymış! Yalan! Ne rüyası? Olsa olsa “Kelebeğin Riyası”… Rüya denince göklerde uçar di mi insan?! Nerdeee?! Lönk diye çakıyor insanı beyin üstü yere! Anacığım gideli henüz...
Yıl 2013… Nerden gittim şu filme? “Kelebeğin Rüyası” ymış! Yalan! Ne rüyası? Olsa olsa “Kelebeğin Riyası”… Rüya denince göklerde uçar di mi insan?! Nerdeee?! Lönk diye çakıyor insanı beyin üstü yere! Anacığım gideli henüz...
Sabah sabah çıt çıkmıyor! Bizimkiler dün gece açılışa yetişelim derken yorgunluktan sızıp kalmışlar. “Heh-heh-he! Tam da keşif vakti!” diyerek, kendimi yere attım. Parmak uçlarımda yükselip kolu bastırınca koca bir dünya açıldı önüme. Çok güzel,...
Mahmudumun gözleri gibi “Mavi” olacak diyordu da başka bir şey demiyordu… İllâ ki “Mavi”… – Fesuphanallaaah! Evladım nereden bulayım ben sana şimdi mavi, hem de onun gözleri gibi mavi atlası?! Bir tek bu var...
Bazıları sıcak yataklarında mışıl mışıl uyurken sabah vakti, bazıları gün doğmadan kalkar ekmek kavgasına; onlardan biri de balıkçı Hasan… Ezan vakti çıkar yuvasından, tanyeri henüz ağarmamıştır. Son koyuluktaki bahçeye adımını atar atmaz ilk iş...
Oh beee! Dünya varmış! Omuzlarım çökmüş, sırtım tutulmuştu. Üstümden ağır bir yük kalktı. Her gün binlerce araç -kamyonundan tut tırına dek- üstümden geçirdin, gün günden dozunu artırarak. Karalarım, denizlerim, göğüm, göğsüm ezim ezim ezildi...
– Ay panpa, beklesenize ya! Tabakhaneye mi yetişiyoz? Ne bu acele? Söyle şu rehber bozuntusuna da yavaş gitsin az biraz. Kalp krizi geçirecem valla! Nefesim tıkandı ayol! – ……. – Ne diyo, ne diyo?...
İlk “Çığlık” ilk şarkımızdır doğum anımızda. Hayat şarkımıza ne de uygun! Bir “Trajedi” değil mi hayat, sonuçta? Özdemir Asaf’ın Şarkılar şiirinde yazdığı gibi: Her şarkının götürdüğü yer başka, Hepsi başka başka sinmiş içime. Biri,...
Neredeyse Aralık ayının ortasına varmışlardı ki, bir türlü gelmek bilmeyen kış sonunda hızlı bir giriş yaparak mevsim giysileriyle çoktan ve çokça donatılmış vitrinlerle buluşmuştu nihayet! Oysa Ekim on beş, hazır ola geçmişlerdi “bekledim de...