Ölüme Yürümek, Hayata Yürür Gibi
“En gönüllü ölüm, ölümlerin en güzelidir” Montaigne. Başım ellerimin arasında. Avucumun içinde iltihaplı yara misali zonklamakta şakaklarım. Çalışma masasının üstündeki kül tablasının kenarından ucu...
Devamını oku“En gönüllü ölüm, ölümlerin en güzelidir” Montaigne. Başım ellerimin arasında. Avucumun içinde iltihaplı yara misali zonklamakta şakaklarım. Çalışma masasının üstündeki kül tablasının kenarından ucu...
Devamını okuDan-di-ni dan-di-ni das-ta-na Dana-lar gir-miş bos-ta-na Kov bos-tan-cı da-na-yı Ye-me-sin la-ha-na-yı Ee… Bebeğime… Ee… Ee… Ee Mırıldandığı ninniyle kendisi uyuyacak neredeyse, bir türlü uyutamıyor yavruyu. Bebeğin...
Devamını okuEvler birbirinin aynı. Zalim bir mimarın kana bulanmış eliyle çizilmiş ortak kader projeleri sanki. Yakılmış, yıkılmış, yağmalanmış hepsi. Baykuşlar tünemiş harabe duvar yükseltileri üstüne. Kimi yuvaların yangını üstünü kapatan...
Devamını okuKenar mahallenin varoşlarında sıradan bir sabah vakti. Rüzgârların havalandırdığı sonbahar sarısı yapraklara karışıp sokakta savruluyor yine Müzeyyen. Bir kara sevdalı o. Kavuşamayınca dengesi bozulup düşenlerden… Dünyası...
Devamını okuHafta sonu tatilcilerinin geride bıraktığı hali-perişan bir kumsaldayım. Plaj çer-çöp içinde. Neler yok ki! Kirli bebek bezleri, plastik şişeler, bardaklar, tabaklar, boş bira, kola kutuları, kemirilmiş mısır koçanları,...
Devamını oku