Ağacın köklerini yerinden sökmüş, dallarını kesmişti.

Toprağı kanıyla sulamış Tanrı Attis, oturduğu son dalı kesmekle uğraşan insana çaresizce baktı. Gözyaşı şişesini, gün gelir de belki toprağa can suyu olur diye sakladı. 

Gelmiş geçmiş tüm tanrılar, artık kendilerine saygı duymayan insanın şerrinden kurtulmak için çoktan Olimpos’a kaçmışlardı. Ama Olimpos, altında açılan çeşitli maden ocakları, tüneller ve yollar yüzünden çökmüş, tanrılar göcük altında kalmıştı. 

İnsan, kestiği son daldan büyük bir gemi yaptı. Artık şaşaa denizinde yüzen koskocaman bir gemisi vardı.

Dengesiz inşaa edilen bu şatafatlı geminin yolcularının pek çoğu şen şakrak, hesapsız kitapsız öngörüsüz yolculardı. 

Esrimenin umursamazlığı içindeki kaptan, rotayı kahkaha atarak buzdağına çevirmiş tam yol gidiyordu.

Güverteden boğuk sesli bir adamın şarkısı duyuluyordu; 

“Herkes biliyor geminin su aldığını

Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini

Ve herkes biliyor salgının yaklaştığını

Herkes biliyor hızlı hareket ettiğini

Herkes biliyor sahnenin öldüğünü

Herkes biliyor başının belada olduğunu

Herkes biliyor neler yaşandığını”

Genç bir kızdan başka kulak veren yoktu şarkıya.

Gemi hızla buzdağına doğru giderken, geminin makine dairesinde de yangın çıktı aniden.

Kız bağırdı, “Evimiz Yanıyor!”

Bağıran genç kız Greta Thunberg’di. Greta’nın başlattığı isyana katılan yolculardan bir kısmı, gemiyi delirmiş kaptanın elinden almak için güçlerini birleştirmeye başladı.

Gemi sağ salim karaya yanaşacak mıydı?

Böyle gidiyor öykü; kahramanları her türlü mücadeleyi göze almış durumda. Nasıl bir son yazılacak, kahramanları neler bekliyor, yakında göreceğiz çünkü yazanın da fazla zamanı kalmadı, okuyanın da.

Kiltablet’in iklim krizlerine odaklanan bu sayısı hazırlanırken, pek çoğumuz evlerimize kapanmış Covit 19’un etkilerinin yavaşlamasını bekliyorduk.

 

Bu sayımıza Arif Kamil Olgun, Betül Sarıca, Canan Kuzuloğlu, Dilek Yılmaz, Sultan Deliklitaş ve Yasemin Pforr öyküleriyle, Billur Akgün kitap tanıtımıyla katkıda bulundu. Ömer Madra ile söyleşiyi Meltem Uzunkaya gerçekleştirdi.

Huzurla yaşanabilir bir dünya dileğiyle iyi okumalar.