Ceylan
Yine iple çekti o sabahı. Onu gördü göreli, gözleri uyusa da beyni uyutmuyor: “Yaz, hadi yaz!” diyordu sürekli, o da yazmıştı nihayet… “Keşke hiç gece olmasa!” “Efendim!” “Keşke diyorum, hiç gece olmasa!” “Nasıl olacak ki!”...
Devamını okuYine iple çekti o sabahı. Onu gördü göreli, gözleri uyusa da beyni uyutmuyor: “Yaz, hadi yaz!” diyordu sürekli, o da yazmıştı nihayet… “Keşke hiç gece olmasa!” “Efendim!” “Keşke diyorum, hiç gece olmasa!” “Nasıl olacak ki!”...
Devamını okuÇok garip değil mi? Dünyaya gözümüzü açtığımız ilk andan itibaren ‘öteki’ olmaya yazgılı gibiyiz. O ilk çığlıkla ortaya çıkan cinsel kimliğimiz bizi diğerinden ayırıyor. Ana babanızın kim olduğu, ne kadar kazandıkları, nasıl bir...
Devamını okuNihayet içindeki çocuk susmuştu. Yüreğini dağlayan ağlaması durmuştu. Oysa ne kadar uzun sürmüştü ağlaması. Çocuk ağladıkça o daha da hırçınlaşmış, mutsuzluğu artmış, insanlara karşı hoşgörüsüz, hatta çok sevimsiz biri olup...
Devamını oku“Bu kol benim kolum değil.” Bu cümleyi kısık sesle fakat nefretle, sanki tıslayarak söylemişti. “Bu benim kolum değil, Doktor Bey!” diye tekrarladı ses tonunu arttırarak. Sağ eliyle sol kolunu dirseğinin iç kısmından tutmuş,...
Devamını okuÇünkü bazı günahlar amel defterine yazılmadan silinir demiştin gözlerini kocaman açıp sol kulağımı baş parmağın ile sıkıştırarak. Çünkü babalar her zaman doğrusunu bilirdi, son söz babalarındı. Çünkü o gün gökyüzüne süzülen...
Devamını oku