Son Harman
Gökyüzü usulca kararırken, yağmur inmeden, samanlar ıslanmadan, milisler köyü basmadan buğdayı toparlayıp göçmenin telaşıyla son hazırlıklarını yapıyordu aile. “Naçar köylüklük işte” diyerek söyleniyordu Anuş. “Şu ekin...
Devamını okuGökyüzü usulca kararırken, yağmur inmeden, samanlar ıslanmadan, milisler köyü basmadan buğdayı toparlayıp göçmenin telaşıyla son hazırlıklarını yapıyordu aile. “Naçar köylüklük işte” diyerek söyleniyordu Anuş. “Şu ekin...
Devamını okuBir tepenin üstünde durmuş, uçsuz bucaksız, bembeyaz bulutçuklarla kaplı vadiye bakıyorlardı. Güneş biraz hiddetini azaltmış olsa da yakıp kavurmaktan geri durmuyor, karşı dağlardaki yeknesak bozkırın sebebi olduğunu...
Devamını okuHelen taş duvarın bittiği yerde başlayan zeytinliğin arasına daldı. Elindeki orakla önüne gelen ağaca saldırıyor, her darbede artan öfkesiyle ağaçların gövdesinde büyük yarıklar açıyordu. Delirmiş gibiydi, gözleri bu yaşında...
Devamını oku“Emeğin Bereketi” başlığını uygun gördük, Kiltablet’in hasat konulu 2018 Eylül sayısına. Çiçek çiçek dolaşıp kendi enzimleriyle karıştırarak bal üreten arıya minnetimizden, hapur hupur dut yaprağı yiyen oburcuk tırtılın kendini...
Devamını okuKİLTABLET Ağustos Sayısının konusu bu. Biliyorum… Bizim KİLTABLET dergimizin konusunu, “konu motto’su” omuzlarlardı her zaman. Ağustosun sıcağına motto mu dayanır a dostlar? Fazla değil, iki binli yılların başlarında, yaz...
Devamını oku