Görmek İstemediklerimiz, Bilip de İçimize Hapsettiklerimiz
GÖR BAĞIR’da Can Buluyor…
Gör Bağır, Fuat Sevimay’ın Aralık 2021’de yayımlanan öykü kitabı. Bir günde rahatlıkla okunabilecek, kısa bir kitap. İçinde dokuz öykü yer alıyor. Öykülerin birleştiği tema “farkında olmak”. Ancak okudukça bir alt tema daha ortaya çıkıyor: “tepkisiz kalmak”. Bir günde, belki birkaç saatte bile okunabilir olmasına karşılık içindeki hikâyeleri sindirmek o kadar kolay değil. Bakıp görmediğimiz, duyup işitmediğimiz, tepkilerimizi içimize gömdüğümüz olaylar bir bir bu kitapta hayat buluyor, üzerinde düşünmeye zorluyor.
Kitabın açılış öyküsü olan ve “İstanbul Sözleşmesi yaşatır!” ifadesi ile başlayan Dolap Beygiri, tıpkı bir dolap beygiri gibi dönüp duran, başına gelenlerin ya da geleceklerin farkında olmayan insanı resmediyor. Öykü kurgusuyla da ilgi çekici… Bir nefeste iki sayfayı okumak, gerçekleşen olayla irkilmek yine aynı şekilde kaldığınız yerden devam etmek durumundasınız. E, öyküsü bir kara komedi. Ülkemizde çoğu zaman yaşanan saçma komik bir hikâye anlatıyor. Suç bile sayılmayacak bir olaydan dolayı hapis yatan bir gencin başından geçenlerle hukuk, adalet, öteki olmak sorgulanıyor. Suriye Pasajı, göçmen olmanın hazinli anlatısı… Evinden barkından ayrılıp, öteki olmayı kim ister ki? Üstelik kadınlar her zaman bu göç hikâyesinin mutlak kaybedeni oluyor. Bazen İnsan, bir modern zaman hikâyesi… Birbirine mecbur olduğu için ilişkilerini sürdürenler bu öykünün kahramanları. Samimiyetini yitiren duygular, insanlar… İyi Kötü Çirkin, üç cümlelik koca bir öykü… Gerçekten sadece üç cümle ile kocaman bir öykü kuruyorsunuz. Birincisi, üst okuma yapmak isteyeceğiniz bir öykü. Yazar bu öyküsünde Birinci Dünya Savaşı’nın çıkmasına neden olan Gavrilo’nun suikast öncesindeki son gecesini anlatmayı seçmiş. Suikast, nedeni, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, zenginlik ve yoksulluk, araştırmak isteyeceğiniz konular olacak. Hurda Franco, İspanya’nın kara günlerinin müsebbibi diktatör Franco’nun heykellerinin ülkeden kaldırılmasını anlatıyor. Alt katmanında ise sıradan bir ergen – yetişkin anlaşmazlığı, ne kadar yakın olsak da birbirimizi ne kadar tanıyoruz gibi sorular sorduran bir öykü. Belki bu konuyu da derinlemesine araştırmak isteyeceksiniz. Sonun Ardı, fantastik bir kurgu ile kaleme alınmış. İstanbul’da beyaz yakalıların buluşmasının geldiği noktaya inanamayacaksınız (kim bilir, belki de inanacaksınız). Kitabın son öyküsü Nassaulu İsa… Kelime oyunları ile zenginleştirilmiş, öykü yazımına dair birtakım ipuçları veren, alttan alta günümüz insanının günlük yaşamına dokundurmalar yapan bir öykü.
Gör Bağır, yazar ve çevirmen Fuat Sevimay’ın Ara Nağme’nin ardından ikinci öykü kitabı. Benden’iz James Joyce, Kapalıçarşı, Anarşık, Aynalı adında dört romanı bulunan yazarın Hayal Kurmak Bedava, Hişt Hişt, Haydarpaşa’nın Evi isimli çocuk romanları da var. Üretken ve çok çalışkan bir yazar olan Fuat Sevimay, aynı zamanda başta James Joyce olmak üzere İtalo Svevo ve Paul Betty çevirileri de yapıyor.
Gör Bağır’da yer alan öykülerin büyük bir bölümü son birkaç yılda, ortak insanlık tarihimizde neler yaşadıysak onlara mercek tutmayı başarıyor. Okuruna içten içe bir farkına varma, yüzleşme şansı tanıyor. Belki de nefes alabilmek için boğazlarımıza takılıp kalmış çığlığını bağırma fırsatını…
Keyifli okumalar dileriz,
Fuat Sevimay, Gör Bağır, İthaki Yayınları, Aralık 2021, İstanbul, 86 sf.