Zamane
Ali’yle Fuat, hafta sonları buluşuyor, birbirlerinin evlerine gidip geliyorlardı. Ali eline geçen fazla ne varsa Fuat’la paylaşıyor, evlerine sebze ve meyve taşıyordu. Ali bir hafta sonu Fuat’la yine Bayram’ın kahvesinde...
Devamını okuAli’yle Fuat, hafta sonları buluşuyor, birbirlerinin evlerine gidip geliyorlardı. Ali eline geçen fazla ne varsa Fuat’la paylaşıyor, evlerine sebze ve meyve taşıyordu. Ali bir hafta sonu Fuat’la yine Bayram’ın kahvesinde...
Devamını okuİçinde bulunduğum ortamı size nasıl anlatsam bilmiyorum. Renk kartelâsında henüz kodlanmamış çok güzel bir lacivertin giderek maviye, sonrasında turkuaza dönüştüğü bir ortamda güneşin yedi renginden oluşan bedenleriyle...
Devamını okuHarpten önceydi. Bir arkadaşım telefonla aradı. “Suriye’ye gider miyiz?” Bu dostumla fırsat buldukça, Ortadoğu ülkeleri ile Türkî ülkeleri gezerdik. Suriye deyince hiç düşünmeden “olur” demiştim. O her şeyi hazır etmişti....
Devamını okuKavilleştikleri gün gelmişti. “Hasat sonu” demişlerdi. Kerim Ağa, oğlu Alican’ı Çulsuz Hüsmen’in kızı Şirin’le baş göz edecekti. Her iki evde de düğün hazırlıkları günler öncesinden başlamıştı. Evlerde telaş, gençlerde heyecan...
Devamını oku“Bir tür bireyciliktir bencillik.” Adam, ileri yaşına rağmen gece gündüz okuyordu. Okumaya sabah erken saatlerde başlıyor, gündüz sahildeki plajda devam ediyordu. Gece de geç saatlere kadar okuyor, kitapların ve dergilerin...
Devamını oku