Yazar: Füsun Uzunoğlu

Bahçe

  “Bu duvarların arkasında ne var baba?” “Bir bahçe oğlum” Yüksek duvarlar vardı. Taş duvarlar. Biraz kararmış, düzensizce döşenmiş ama sağlam, bir yetişkinin bile içeriyi göremeyeceği yükseklikte. Babamın elini sıkı sıkı...

Devamını oku

“Gri Kedi Nerede?”

Petro ayağa kalktı, küçük odadaki çiçek desenli yıpranmış duvar kağıtlarına, dar ve yüksek pencereye baktı. Rüzgârın hareketlendirdiği yaprakların arasından göz kırparak giren ışıklar duvarlara değişen desenler yansıtıyordu....

Devamını oku

Köprünün Işıkları

“Köprünün ışıkları kırmızıya döndüğünde orada olmalısın” Günlerdir kulağında tekrarlayan bu ses artık  günlük yaşantısının bir parçasıydı. Önce şaşırmış, etrafına bakınmış, sesin sahibini aramıştı.  Yalnız kaldığında,...

Devamını oku

Zaman

  “Hüzün zaman zaman Deli dalgalarla gelir Gönlümün kıyısına vurur…” Deli dalgalar var evet. Aklımda, gözlerimde, ayaklarımda… Gökyüzünün maviliğine bakarken, hava o kadar aydınlık, temiz, güneş o kadar okşayıcı, hayatsa o...

Devamını oku

Gizemli Buluşma

Parlak zemindeki yansımalara bakarak gölgemin peşine takıldım. İki yanında sanat harikası cam tasarımlar gibi duvarlar yükselen dar ve loş bir koridordaydım. Arkası görülmeyen camlar. Koridor kıvrıla kıvrıla gittiği için nerede...

Devamını oku