Yazar: Arif Kamil Olgun

Zümrüt Hanımın Suyu

Sabahtan beri bekliyorum ayakta. Bacaklarıma kramp girdi. İş ve İşçi Bulma Kurumunun upuzun kuyruğunun neresinde olduğumu bile bilmiyorum. Ana caddeden yan sokağa sarkan bölümün içindeyim. Önümde ne kadar insan var… Ya ardımda?...

Daha fazla oku

Baharı Beklerken

Sallanan koltuğumu arka bahçeye bakan balkona taşıdım. Dışarıyı seyrediyorum. Dışarısı dediğim de bir avuç gökyüzü. Oradan gelecek bahar. Cemre havaya düştü… Toprağa düştü dediler.  Bizim küçücük bahçeye düşmedi o cemre. Yoksa...

Daha fazla oku

Eksik Etek(li)ler

“Sen etek tıraşı olmuyor musun?” Ürktüm önce. Bir şey anlamadım. “Etek tıraşı” diye bir deyim silinmiş hafızamdan. Parktaki konteyner tuvalete girdiğimde, orada kimse yoktu oysa. Yalnız olduğumu sanıyordum. Sesin geldiği yöne...

Daha fazla oku