Yazar: Füsun Uzunoğlu

Çay Fincanı

“Safiye, kızım, bana bir fincan çay koyuver.” Safiye etekleri tutuşmuş şekilde mutfaktan koşarak geldi. Büyük Hanımın ağzından bir kere çıkardı söz. Ama bu sefer tabak çanak gürültülerinden duymamıştı. Erkenden toplanıp yarınki...

Devamını oku

Boşluğun Sesi

Büyük ve saydam bir boşluğun içindeyim. Bir şehrin uzaklarda kalmış uçsuz bucaksız görüntüleri çevreliyor beni. Ağaçlar, binalar, yollar… Yavaşça aşağıya doğru kayıyorum. Ayakuçlarım boşlukta. Yere basamıyorum. Yeri göremiyorum...

Devamını oku

Yalanlar

Hikaye şöyle başladı. Yeni bir iş bulmaya çalışıyor, fakat gittiğim kapılardan sürekli kovuluyordum. Bundaki etkenin tam olarak ne olduğunu anlayana kadar ellinin üzerinde seçmeye katıldım. Yüzlerce form doldurdum. Ya formlara...

Devamını oku

Bahçe

  “Bu duvarların arkasında ne var baba?” “Bir bahçe oğlum” Yüksek duvarlar vardı. Taş duvarlar. Biraz kararmış, düzensizce döşenmiş ama sağlam, bir yetişkinin bile içeriyi göremeyeceği yükseklikte. Babamın elini sıkı sıkı...

Devamını oku

“Gri Kedi Nerede?”

Petro ayağa kalktı, küçük odadaki çiçek desenli yıpranmış duvar kağıtlarına, dar ve yüksek pencereye baktı. Rüzgârın hareketlendirdiği yaprakların arasından göz kırparak giren ışıklar duvarlara değişen desenler yansıtıyordu....

Devamını oku
  • 1
  • 2