Sessiz Kalabalıklar
“Yollar seni gide gide usandım…” Diline pelesenk olmuştu kafasının içinde çalan türkü. “Sabah şafak daha sökmemişken sürekli kendini tekrar eden plak gibi yollardayım işte.” diye içten içe tekrar...
Devamını oku“Yollar seni gide gide usandım…” Diline pelesenk olmuştu kafasının içinde çalan türkü. “Sabah şafak daha sökmemişken sürekli kendini tekrar eden plak gibi yollardayım işte.” diye içten içe tekrar...
Devamını okuTekrar yazı masasının başına geçti. Yazdığı hiçbir şeyi beğenmedi. Aradığı dokunaklı veda sözcüklerini bulamıyordu. Son kelimeleri çarpıcı olmalı, unutulmamalıydı. Buna karar vermişti. Kalktı, kaynayan suyun altını kapattı....
Devamını okuCamın kenarından koluma gelen serinlik, içimi daha da burkuyor. Gece yolculuğundan imtina edişim ne kaza korkusundandır ne de yarattığı sersemliğinden. Beni, gecenin zifirinde yola çıkmaktan alıkoyan; sessizliği,...
Devamını okuPas tutmuş küçük demir kapıdan bahçeye girerken zamanında burasının çok güzel olduğunu düşünmeden edemedim. Boyası yağmurlara teslim olmuş, zamanının seçkin örneği tahta kepenkler, yer yer dökülen sıvasından tuğla iskeletleri...
Devamını okuGözlerini açınca mahmur mahmur etrafına bakındı. Komodinde duran cep telefonuna uzandı, 7.30’u gösteriyordu. Yatağın içinde gerine gerine soluna döndü. Kuştüyü yastığa gömdü başını, gözlerini tekrar kapadı zorlayarak, sonra...
Devamını oku