Yazar: Nurdan Atay

Köprü

Bana doğru soluk soluğa koşan adama baktım. Bir meraklı daha dedim içimden. Uzun yıllar bu meslekte olduğumdan artık gülüp geçmeyi öğrenmiştim. Yanıma gelen köylü elindeki üzüm dolu sepeti uzatırken biraz nefeslendi. Şapkasını...

Read More

Sayfa 145

Tekrar yazı masasının başına geçti. Yazdığı hiçbir şeyi beğenmedi. Aradığı dokunaklı veda sözcüklerini bulamıyordu. Son kelimeleri çarpıcı olmalı, unutulmamalıydı. Buna karar vermişti. Kalktı, kaynayan suyun altını kapattı....

Read More

Tavla

Bugün beni yenebileceğini düşünüyorsun demek Halil Beyciğim. Karının ne usta tavlacı olduğunu unuttun galiba. Unutkanlık dedim de, son zamanlarda bir unutkan oldum ki, sorma gitsin.  Eskileri bir güzel hatırlıyorum. Çocukluğumu,...

Read More