Ali Bey
Gençliğinde mevsimlik işçiymiş. Günlerce, Çukurova’nın nefes aldırmayan Ağustos sıcağında tarlada pamuk toplarmış. Ondandır yüzü böyle kırışık, 80 yaşında. Elleri de hem pamuk dikenlerinden, hem de kışları çöp toplamaktan...
Devamını okuGençliğinde mevsimlik işçiymiş. Günlerce, Çukurova’nın nefes aldırmayan Ağustos sıcağında tarlada pamuk toplarmış. Ondandır yüzü böyle kırışık, 80 yaşında. Elleri de hem pamuk dikenlerinden, hem de kışları çöp toplamaktan...
Devamını okuSabahın ilk ışıklarıyla birlikte gecekondu mahallesi yeni bir güne uyanıyordu. Tek katlı, briketten yapılmış sıvasız küçük evler dizilmişti Ankara Asfaltı’nın kenarına. Memleketin her yanından iş, ekmek ve gelecek arayanların...
Devamını okuHazır olmam söylendi. Aldığım ikilik eğitim bugün bitiyormuş. Yarın buradan dünya diye bir yere gidecekmişim. Orada anne diye olağanüstü bir varlık benimle ilgilenecekmiş. Fedakâr, cefakâr ne demek, karşılıksız sevmek ne demek...
Devamını oku“Kalemleri bırakalım arkadaşlar. Geçmiş olsun.” Geçti de nasıl geçti? Adet sancısı yaşayan üniversite adaylarına kanaat notu kullanılmalı. Karnımın içinde bıçaklar dönüyor. Adrenalin düştükçe gerçeklikle yüzleşiyorum. Babam!...
Devamını okuOldum olası ilaç kullanmaktan, doktora görünmekten, hele hastanelerin sağlam insanı bile hasta eden atmosferinden uzak durmaya çalışırdı Rıza bey. İlerlemiş yaşına rağmen sağlıklı sayılırdı. Yaşıtlarına baktıkça kendini şanslı...
Devamını oku