Kutsal Bedenden Cadılığa…
İnanışa göre tanrısal varlıklar yaratılışın başlangıcından itibaren vardı. Örneğin toprak anlamına gelen Gaia mitolojideki bütün tanrısal yaratıkların, devlerin, ejderhaların ilk anasıydı. Onun hikayesi başlangıcın hikayesidir....
Pandora’nın Küpü
Kiltablet’i yayımlamaya başladığımız 2016 yılından bu yana ilk defa size kurgu olmayan bir kitaptan bahsedeceğiz. Yazımızın konusu olan Natalie Haynes’in Pandora’nın Küpü adlı bir kitabı bir araştırma-inceleme kitabı. Bu...
Vur Asanı Sevgilim Kurtulsun Kalbim Kafesinden
“Eyy Poseidon! Eyy gönlümü sarsmayı denizleri sarsmak gibi beyhude bir keyif sanan Sevgilim! Denizleri allak bullak etmeye benzemez yüreğimi alabora etmen, kaburgalarımı gemici düğümleriyle bağladım ben.” İçindeki...
Tanrıça Sisüyıpa
Şok… Şok… Şok… İşte yeni Tanrıçanız huzurlarınızda… Aslında yeni değilim elbette! Hiç yeni Tanrıça olur mu? Olmalı eski mi eski … Tarih öncesi… taa ki antik çağlardan, hatta daha ötesinden… Tabiidir ki ben de oralardanım… Hadi...
Sahipsiz Palyaço
“Çok eski zamanların birinde Persephone kırlardan çiçek toplamaya gider. Bir vadide eşsiz nergis çiçeklerini görür. Bu çiçekleri kopardığı anda yer yarılır ve yer altı ölüm tanrısı Hades’in boyunduruğuna girer. Hades, iyiliğin...
Prenses ve Sansar
Her şey Tilki’nin kulağıma fısıldamasıyla başladı. “Medea’nın kazanının yerini öğrendim.” Onu dinlemeyecektim. Ali’ye takılmayacağım diye içimden kaç kere geçirdim bilmiyorum ama gel de anlat hayallerime. Bu işleri bilmeyen pek...
Leto’nun İntikamı
Ey, spil dağı’nın köylü prensesi niobe! kral tantalos’un kızısın diye, sanma kendini bu toprakların sahibi. unutma ki, kocan troas’lı, sen de bir yabancıyla evlisin aslında. iç güveysi almasaydın sünepe amphion’u, yaban olurdun...
Terapi
“Nedir bu dünyanın benimle alıp veremediği. Etrafımda kukla gibi dolaşan insanlar. İpler birilerinin elinde, onlar yalnızca oynuyor. Mutlu kuklalar. Düşünmeye gerek yok. O zaman sorun da yok. Evde, işte, yolda, markette, her...
İyi de Neden Terapiye Bu Kadar İhtiyaç Duyuyoruz?
Hoş geldiniz. Terapi sayımızla karşınızdayız. Bu sayıda sevgili Billur Akgün Paulo Coelho’nun “Veronica Ölmek İstiyor” romanını tanıtan bir yazı kaleme aldı. Çok güzel bir yazı. Ben de sunum metnimin başlığı olarak onun...
Veronika Ölmek İstiyor
Ekim sayımızın konusunun “terapi” olduğunu öğrendiğimde aklıma 23 yıl önce okuduğum Paulo Coelho’nun “Veronika Ölmek İstiyor” adlı kitabı düştü. 1998 yılında yazılan kitap, 2000 yılında Can Sanat Yayınları A.Ş tarafından...
Süt
Her şeyden çok sevdiği, biricik kızını dünyaya getirip sadece altı ay emzirip hayatını kaybeden kraliçeden sonra bir daha evlenmeyen kral, bütün ilgisini tek evladının mutluğu için göstermeye başlamıştı. Kızı, biricik hayat...
Sihirbaz Şapkası
Kenan, özellikle annesi için aldığı eskilerden oluşan bir derleme albümü CD çalara koydu. Münir Nurettin’in sesi yayıldı arabanın içine. Sana dün bir tepeden baktım aziz Istanbul Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiç bir yer Ömrüm...
Bugün Değil
Yirmi yaşımdan beri yaptığım gibi içimden belki on kez tekrarlıyorum. “Bugün yapmayacaksın.” Eşim yine gözlerini gözlerime dikti. Anlıyor… Yeter terapi parası diyordur eminim. Yapmayacağım canım deli miyim diyorum ben de beden...
Vedanın Binbir Yüzü
Yaza hoşçakal demeye hazırlandığımız şu günlerde veda üzerine düşünelim istedik Kiltablet dostlarımızla. Kimimiz yazlığına, kimimiz tatiline, kimimiz yaz aşkına, kimimiz sevdiğine, kimimiz ülkesine, kimimiz de şehirlerine veda...
Veda Renkleri
VEDA RENKLERİ Öykü yazdığımdan olmalı, romandan ziyade öykü kitaplarını tercih ediyorum. Az sayfaya sığdırılmış koca dünyaların inceliklerini, saklandıkları satır aralarından keşfetmeyi seviyorum sanırım. Bir detektif gibi,...
Yürü Be Yolcu Abbas
Yaz sıcağının verdiği rahatsızlık ve bu da yetmiyormuş gibi, bir de bedenimde oluşan ve zaman zaman ağrıları karnımda dolaşan Tomurcuklar birbirleriyle çiftleşince, nur topu gibi bezginlikleri kucağımda buluyorum. Hayatım...
Taş
Şekline bayıldığım, alıp baş köşeme koyduğum şahane bir taş bulmuştum. Hayli zaman olmuştu ilk kez fark edeli o güzelim şeyi. Ara sıra görsem yeter, diye düşünmüştüm başlarda. Sonraları her görmek istediğimde peşine düşmek zor...
Oğlum
Günlerdir canım çok sıkkın. “Olmazsa olmaz şartım!” dedi, kestirip attı. Rahatsız oluyormuş. Bırakın aynı ortamda olmayı, uzaktan görmeye bile tahammül edemiyormuş. Hemen başlıyormuş efendim, katılırcasına öksürüp tıksırmaya....
Edip, Verda Ve Biz
Sadece içinden, ama sadece içinden “aşkım venüs” dediği Verda’nın ıtırlı nefesini ensesinde duyduğunu sandı Seyfi. Yaz akşamında uçucu bir serinlik… Parfüm kokusu gibi yaladı tenini. Birkaç saniye de olsa hiç...
Domates Sosu Gibi Tapıyorum Sana
“Biliyor musun, her şey şu kahrolası adın yüzünden.” Dario rakısını bir dikişte bitirdi. Eli kırmızı buzdolabının koluna uzanırken Mustafa omuzundan tutup gövdesini hoyratça dolaba yasladı. “Aynı teraneyi okuma bana!” “Hiçbir...
Devrimcinin Vedası
Sabah yürüyüşü taş fırın önündeki kuyrukta sonlandırdım. Kahvaltı için nar gibi kızarmış şahane pideden, oğlumun nesini sevdiğini anlayamadığım, tatsız tuzsuz susam yığını gevrekten alacağım. Yaz sezonu önündeki kuyruk hiç...
Bir Şehre Vedaya Veda
Zar zor, isteksiz evden çıkıyorum. Dışarı çıkmanın en güzel yanı eve geri dönmek… Yollarda hızlı hızlı yürüyorum. Kalabalık hızımı kesiyor sıklıkla; yol uzadıkça uzuyor. Omuz omuza vuruşuyorum insan yığınıyla. “Önüne bak!”...
Görünür Olmak
Bakkaldan aldığım bir paket çekirdeği açıp, her zamanki yerime kuruluyorum. Çekirdek paketinin konduğu şeffaf poşete de kabuklarını atacağım. Çevreye duyarlıyım anlayacağın. Bir yandan çekirdek çitleyip, manzarama bakacağım....
Geçmişle Geleceğin İç İçe Harmanlandığı O Gün
Haziran sayımıza hoş geldiniz. Bu ayki temamızın “O Gün” olmasını ben önerdim, ekip arkadaşlarımız da kabul ettiler ve işte, yeni bir sayıyla karşınızdayız. Temadan sorumlu kişi olarak, izninizle, yazmaya başladığım günden beri...
Tepetaklak Sabah
Yıllardır yaşadığımız sabahlardan biriydi… Mutfaktaki kızarmış ekmek ve bergamotlu çay kokusu, açık balkon kapısından apartman boşluğuna süzülüyor, küçük balkondaki çamaşır ipleri nazlı nazlı salınıyor, şehrin sokaklarında...
Zihin Tünellerinde Zamansız Yolculuk
20.yüzyıl modernist akımın öncülerinden Virginia Woolf’un Mrs Dalloway’ini bitirdim en nihayet. En nihayet diyorum çünkü kitabın çoğu paragrafını iki defa, kimilerini ise üç defa okuyarak neredeyse kitabı iki kere okudum...
Yorgancı
Bir garip ölmüş diyeler Üç gün sonra duyalar Soğuk su ilen yuğalar Şöyle garip bencileyin Yunus Emre Ankara kışlarının acımasız kuru ayazı bilinir oysa yaz günlerinin bunaltıcı kuru sıcağı da acımasızdır. Yeşilin hemen hemen hiç...
Yeşil Erik
Uyudum mu sopa mı yedim, anlamadım. Tüm gece yatağın içinde yılan sokmuş gibi sağdan sola, soldan sağa dönüp durdum. Uyumaya çalışmanın bir faydası yoktu, sonunda anladım. Hiç de alışık olmadığım bir saatte yataktan çıktım,...
Olur Ya!
Belki, bir gün güneş açarsa yeniden fırtınalı bulutların ardından, Belki, bir gün mavisini yaşayabilirsem engin denizin, Belki, bir gün kuşlara eşlik edebilirsem neşeli ve kıvrak, Belki, bir gün çekilebilirsen kuzey yıldızımın...
Muktedir Bey
On gün önce apartmandan apar topar ayrılan iki numara, dairesini bize inat bekâr birine kiralamış; öyle duyduk. Bakkaldan dönerken kapı önünde üç çift erkek ayakkabısı görünce dayanamadım, çaldım kapıyı, hem hoş geldiniz dedim...