Kategori: Şubat 2024 – Yalan

Vedanın Binbir Yüzü

Yaza hoşçakal demeye hazırlandığımız şu günlerde veda üzerine düşünelim istedik Kiltablet dostlarımızla. Kimimiz yazlığına, kimimiz tatiline, kimimiz yaz aşkına, kimimiz sevdiğine, kimimiz ülkesine, kimimiz de şehirlerine veda...

Veda Renkleri

VEDA RENKLERİ Öykü yazdığımdan olmalı, romandan ziyade öykü kitaplarını tercih ediyorum. Az sayfaya sığdırılmış koca dünyaların inceliklerini, saklandıkları satır aralarından keşfetmeyi seviyorum sanırım. Bir detektif gibi,...

Yürü Be Yolcu Abbas

Yaz sıcağının verdiği rahatsızlık ve bu da yetmiyormuş gibi, bir de bedenimde oluşan ve zaman zaman ağrıları karnımda dolaşan Tomurcuklar birbirleriyle çiftleşince, nur topu gibi bezginlikleri kucağımda buluyorum. Hayatım...

Taş

Şekline bayıldığım, alıp baş köşeme koyduğum şahane bir taş bulmuştum. Hayli zaman olmuştu ilk kez fark edeli o güzelim şeyi. Ara sıra görsem yeter, diye düşünmüştüm başlarda. Sonraları her görmek istediğimde peşine düşmek zor...

Oğlum

Günlerdir canım çok sıkkın. “Olmazsa olmaz şartım!” dedi, kestirip attı. Rahatsız oluyormuş. Bırakın aynı ortamda olmayı, uzaktan görmeye bile tahammül edemiyormuş. Hemen başlıyormuş efendim, katılırcasına öksürüp tıksırmaya....

Devrimcinin Vedası

Sabah yürüyüşü taş fırın önündeki kuyrukta sonlandırdım. Kahvaltı için nar gibi kızarmış şahane pideden, oğlumun nesini sevdiğini anlayamadığım, tatsız tuzsuz susam yığını gevrekten alacağım. Yaz sezonu önündeki kuyruk hiç...

Bir Şehre Vedaya Veda

Zar zor, isteksiz evden çıkıyorum. Dışarı çıkmanın en güzel yanı eve geri dönmek… Yollarda hızlı hızlı yürüyorum. Kalabalık hızımı kesiyor sıklıkla; yol uzadıkça uzuyor. Omuz omuza vuruşuyorum insan yığınıyla. “Önüne bak!”...

Görünür Olmak

Bakkaldan aldığım bir paket çekirdeği açıp, her zamanki yerime kuruluyorum. Çekirdek paketinin konduğu şeffaf poşete de kabuklarını atacağım. Çevreye duyarlıyım anlayacağın. Bir yandan çekirdek çitleyip, manzarama bakacağım....

Tepetaklak Sabah

Yıllardır yaşadığımız sabahlardan biriydi… Mutfaktaki kızarmış ekmek ve bergamotlu çay kokusu, açık balkon kapısından apartman boşluğuna süzülüyor, küçük balkondaki çamaşır ipleri nazlı nazlı salınıyor, şehrin sokaklarında...

Yorgancı

Bir garip ölmüş diyeler Üç gün sonra duyalar Soğuk su ilen yuğalar Şöyle garip bencileyin Yunus Emre Ankara kışlarının acımasız kuru ayazı bilinir oysa yaz günlerinin bunaltıcı kuru sıcağı da acımasızdır. Yeşilin hemen hemen hiç...

Yeşil Erik

Uyudum mu sopa mı yedim, anlamadım. Tüm gece yatağın içinde yılan sokmuş gibi sağdan sola, soldan sağa dönüp durdum. Uyumaya çalışmanın bir faydası yoktu, sonunda anladım. Hiç de alışık olmadığım bir saatte yataktan çıktım,...

Olur Ya!

Belki, bir gün güneş açarsa yeniden fırtınalı bulutların ardından, Belki, bir gün mavisini yaşayabilirsem engin denizin, Belki, bir gün kuşlara eşlik edebilirsem neşeli ve kıvrak, Belki, bir gün çekilebilirsen kuzey yıldızımın...

Muktedir Bey

On gün önce apartmandan apar topar ayrılan iki numara, dairesini bize inat bekâr birine kiralamış; öyle duyduk. Bakkaldan dönerken kapı önünde üç çift erkek ayakkabısı görünce dayanamadım, çaldım kapıyı, hem hoş geldiniz dedim...

Hâlâ…

“Hadi Anneanne ya, lütfen ama! Yetişmeyecek sonra!” “Kuzum işiniz mi yok, Allah aşkına? Nereden geliyor aklınıza böyle şeyler? Hem seneler var, elime iğne almadım evladım.” ”Olsun! Yaparsın sen, hem de en güzelini!” “Git...

Güvercinlerin İntiharı

Ve sonunda insan bütün sisini kustu sokaklara, en bulanık ruhların yaşadığı yerlerdi en sisli yerler… Gecenin yarısında, meydanın orta yerinden görünmüyordu sokak lambalarının tepeleri.Şehrin bütün ışıkları can çekişiyordu...

Beyaz Gipür Elbise

Kararlıydı, alarm çalmadan açtı gözünü. Haftalardır beklediği, hâyâlini kurduğu gün gelmişti. Enerji doluydu içi, ılık bir duş aldı, kafasına sardığı havluyla son bir kez aynaya baktı. Bembeyaz teni, iri gözleri ve belirgin...

Utanmak

Adem’le Havva’nın hikayesini hepimiz biliriz. Cennet bahçesindedirler, masumdurlar ve çıplaklıklarından utanmazlar. Ancak şeytan, onları bir yılan aracılığıyla kendilerine yasaklanmış bir ağacın meyvesini yemeğe ikna eder. Bu...

Yıllar Geçse de

Karşımda oturuyordu. Dinlene dinlene konuştu. Kulaklarıma inanamadım. “Hiç iştahım yok. Rica ederim ısrar etme. Artık ne kadar yiyebilirsem.” Çatalı bıraktı. Üç kısa cümle nefes nefese bırakmıştı koca adamı. Ağzımdaki lokmayı...

Ses Curcunası

Merdivenle yukarı çıkan delikanlının eli saçlarının arasında kaşınan boşluğa gitti… Kafasında doktorun muzip sesi yankılandı: “Üzülmeyin delikanlı, saç kökleriniz greve gitmiş… çalışmıyorlar. Ama bizim lokavt...

Sancı

Tuhaf adamdır şu Muzaffer Bey. İşi gücü eski gazeteleri biriktirip satmaktır. Evi kendisinin olmasa, azıcık emekli maaşıyla başka türlü nasıl geçinir? Eski gazete işinde iyi para var. Utanmasa çöpleri de karıştıracak, karton,...

Kimin Utancı

Hiç akıllanmayacaksın! Hep aynı şeyleri yaşamak senin seçimin olabilir mi? Bu iki oldu. Ne yapıyorsun? “Beni terk edin!” “Beni aldatın!” diye sinyal mi gönderiyorsun karşına çıkanlara? Bence sende terk edilme travması var sanki....

Kara Kedi

Sonunda yerleştim. Zor oldu ama… Eeee ne de olsa şehirler arası. Evi bulması, çeki düzen vermesi, biraz da estetik kaygılar darken derin bir nefes alıp buradaki eski hayatımın tekrar tadını çıkarmaya başlayacak-ken… Yanımda...

Yükleniyor